TAKSİM DAYANIŞMASI’NDAN “GEZİ DİRENİŞİ”NİN İKİNCİ YILINDA BASIN TOPLANTISINA ÇAĞRI

Taksim Meydanı ve Gezi Parkı başta olmak üzere yaşam ve yaşam alanlarımıza müdahale ederek topluma dayatılan projelerin gerçekleştirilmesi uğruna etik, bilim, teknik ve hukuk tanımaz iktidarın ısrarlı çabaları, 27 Mayıs 2013 tarihinde amansız ve hukuksuz bir şiddete dönüşmüştü.

Gezi Parkından yükselen “sağlıklı kentleşme ve yaşanılır kent” talebi, ülkenin milyonlarca yurttaşının daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasi talebiyle birleşmiş; 31 Mayıs 2013 tarihinden itibaren ülkenin dört bir yerine yayılarak yepyeni ve evrensel bir boyut kazanmıştır.

Ülkemiz toplum, kent ve demokrasi tarihinde izleri hiç bir zaman silinmeyecek onurlu bir sayfa açan Gezi Direnişinin ikinci yılı nedeniyle 27 Mayıs 2015 Çarşamba günü saat 11:30’de TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Karaköy Binası’nda gerçekleştireceğimiz basın toplantısına tüm basın mensuplarını ve duyarlı halkımızı davet ediyoruz.

Saygılarımızla.

Taksim Dayanışması

Yer: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Karaköy Binası

Tarih: 27 Mayıs 2015 Çarşamba Saat: 11:30

 

Basına ve Kamuoyuna

Tüm dünya tarafından da bilindiği gibi ülkemiz tarihinde görülen en geniş katılımlı demokrasi, kent ve insan hakları mücadelesinin haklılığı yargı kararıyla ispatlanmış, Taksim Meydanı ve Gezi Parkının korunması yüksek yargı kararıyla da güvence altına alınmıştır.

İstanbul 1.İdare Mahkemesi’nin 2012/778 E. 2013/1084 K. sayılı ve 06.06.2013 tarihli İptal kararı Danıştay tarafından onanmış olup kesinleşmiş bulunmaktadır.

Anılan iptal kararında hukuka aykırılığı saptanmış olan hususlar giderilmeksizin; daha açık bir söyleyişle Gezi Parkı’nı park olarak korumak başta olmak üzere Taksim’in meydan olarak korunmasına ilişkin düzenlemeler içermeyen bir imar planı usulüne uygun bir biçimde yürürlüğe konulmaksızın adına çevre düzenlemesi yahut başka bir isim verilerek Taksim Meydanı’na müdahale edilemez.

Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile arazi kullanım kararları, korumaya ilişkin hususlar belirlenmeksizin Taksim Meydanında yapılacak herhangi bir uygulama hukuksuzdur, şehircilik ve koruma ilkelerine açıkça aykırıdır ve söz konusu kamu görevlileri açısından da suç niteliğindedir.

Bütün bu gerekçelerle İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Kadir Topbaş’ın Taksim’de açılışını yapacağı duyurulan “Taksim Meydanı Çevre Düzenlemesi Projesi”ne ilişkin uygulamaların dayanağı olan avan projeye dair kurul kararına açılan dava ile ilgili hukuki süreç devam etmektedir.

İBB tarafından bugün açılışının yapılacağı ”Taksim Meydanı çevre düzenlemesi projesi” adı altında başlatılan meydanı kullanıma kapatma  amaçlı döşeme kaplamaları değiştirme ve saksılarda ağaç yerleştirme vb. gibi uygulamalarının yerel yönetim mekanizması içinde bir mesele olmaktan çok siyasi iktidar tarafından sahneye koyulan toplumu germe, gererek yönetme siyasetinin bir başka hamlesi olduğunun da bilincindeyiz.

Bu nedenle ilgililere tekrar sesleniyoruz bir takım hukuksuz düzenlemeler adı altında Taksim Meydanı ve Gezi Parkını yok edecek projelerinizi tekrar uygulamaya kalkmayı aklınızdan dahi geçirmeyin. Taksim Meydanı ve Gezi Parkı artık sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin hatta tüm dünyanın koruması altındadır.

Taksim Dayanışması

1 Mayıs Tertip Komitesinden Çağrı

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin öncülüğünde, tüm 1 Mayıs bileşenleriyle oluşturulan 1 Mayıs Komitesi herkesi 1 Mayıs’ta emeğe ve özgürlüklere karşı yapılan saldırıların parçası olan gözaltılar, tutuklamaları protesto etmek ve dayanışma için 4 Mayıs 2015 Pazartesi günü 13.00’da Çağlayan Adliyesi’ne çağırıyor.

1 Mayıs 2015 Gözaltıları Serbest Bırakılsın

 

Toplumumuzun en temel demokratik ve insan hakkı taleplerini ifade etme hak ve iradesine karşı iktidar, şiddet, baskı ve yasakçı politikalarına inatla devam etmektedir.

Tüm dünyada Emeğin ve Dayanışmanın günü olan 1 Mayıs 2015’te halkın ve emekçilerin evrensel- anayasal haklarını yok sayarak Taksim Meydanı’nı ve bütün İstanbul’u binlerce polis ile abluka altına alan iktidar insanların toplanma özgürlüğü, ifade özgürlüğü, ulaşım hakkı ve hatta yaşam hakkını ortadan kaldırıp tam 356 kişiyi gözaltına aldı ve onlarca yaralanmaya sebep oldu.

1 Mayıs günü uygulanan polis şiddeti ve onun devamı olan gözaltılar toplumu korkutmayı, sindirmeyi hedeflemektedir. Faşist iç güvenlik yasasının ilk uygulaması olan gözaltı sürecinde, arkadaşlarımız saatlerce gözaltı araçlarında tutulmuş, avukatlarımız emniyete alınmamıştır. Koca bir metropolün merkezini saatler boyunca kapatan kolluk güçleri, gözaltına aldığı insanları adli makamların önüne getirmemek için anlamsız gerekçeler öne sürmektedir.

Hukuku işlevsiz hale getirerek tüm bu gözaltı sürecini keyfi cezalandırma ve sindirme mekanizması haline getirmeye çalışanlara buradan tekrar sesleniyoruz; 1 Mayıs’ta anayasal haklarını kullanan arkadaşlarımızın maruz bırakıldığı bu zorbaca uygulamaları kınıyor ve gözaltındaki arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

1 Mayıs 2015 Düzenleme komitesi bugün (2 Mayıs) 11.30’da Disk Binasında basın açıklaması yapacaktır, tüm halkımıza duyurulur.

  TAKSİM DAYANIŞMASI

1 MAYIS’TA, 1 MAYIS ALANI’NDA; TAKSİM’DEYİZ!

1 MAYIS

 

Basına ve kamuoyuna,

Emeğin ve Dayanışmanın günü olan 1 Mayıs  halkın ve emekçilerin evrensel- anayasal haklarını yok sayan iktidar tarafından hukuksuz ve mesnetsiz Taksim Meydanı yasakları ile yine korku ve şiddetin gölgesine çekilmek isteniyor.

17 Nisan 2015 tarihinde yaptığı açıklamada 1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı yerine otoparkları ve halk pazarlarını gösteren İstanbul Valiliğinin bu kararında herhangi akılcı ve hukuki bir gerekçe bulunmamaktadır.

Asıl gerekçenin,her sene, ayrı bir bahane, ayrı bir yalanla yasaklanmak istenenin, emekçilerin biraraya gelerek haykırdığı haklı talepleri ve o büyük coşkusunun iktidar üzerinde yarattığı baskı ve korku olduğunu çok iyi biliyoruz.

2007 yılında “İstanbul’un imajı”ını bahane edip Taksim’i her türlü kutlamaya açık tutarken 1 Mayıs’a yasaklayan dönemin Valisi Muammer Güler ile 2013 yılında “hukuksuz” yol inşaatını bahane eden ve 1 Mayıs kutlamaları için, Maltepe ve Yenikapı’daki kent suçu dolgu alanlarını adres gösteren geçmiş Vali Hüseyin Avni Mutlu ve bugün İstanbul Valisi olan Vasip Şahin’in devamlılığı ortadadır.

Ancak bizim de daha demokratik, daha özgürlükçü, daha adil bir yaşam için mücadelemiz ve kararlılığımız da ortadadır!

Bizler yine de, yasakları ile 1 Mayıs’larda insanları şiddetle sindirmeye çalışan, insanların ulaşım hakkını dahi ortadan kaldıran idarecileri asli görevleri olan halkın sağlık ve huzurunu tesis etmeye ;

Mevcut uygulamalarının üzerine İç Güvenlik Yasaları ile ülkeyi bir polis devletine çeviren, temel hak ve özgürlüklerimizi askıya alan hükümeti birkez daha bu antidemokratik uygulamalara son vermeye; 1 Mayıs’ın yanısıra, her türlü toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkımızı kullanırken yurttaşlarımızın canına ve malına kastetmemeye davet ediyoruz!

Defalarca ve defalarca söyledik. Yine tekrar ediyoruz. Taksim meydanı  başta olmak üzere, tüm meydanlar, sokaklar, kamusal alanlar hepimizin ortak değeri ve ortak yaşam alanıdır. Kültürümüz, tarihimiz, bir arada yaşayabilme umudumuzdur. Birkaç kişinin kafasındaki “tertip ve düzen”e göre şekillendirilemez.

Bizler, en demokratik, hukuki ve meşru hakkımızı istiyoruz. Her türlü baskı ve şiddete karşı, mücadele ve alın teri ile kazandığımız Taksim’de 2010, 2011, 2012 yıllarındaki gibi yüzbinlerle coşkulu ve barışçıl bir şekilde 1 Mayıs’ı kutlamak istiyoruz.

Sorunlarımızı, taleplerimizi, umutlarımızı, bu kentin “1 Mayıs Meydan”ında haykırmak, otobüslerle taşınarak değil, birbirimizle buluşarak kendi yaşamımıza ve yaşadığımız mekânlara dair söz hakkımızı istiyoruz.

1977’den 2015’e kaybettiğimiz canları anmak, sorumluların hesap vermesini sağlamak, belleğimize sahip çıkmak için tam da 1 Mayıs’ta, Taksim’de olmak istiyoruz.

Anayasa’nın, kanunların, evrensel hukukun ortaya koyduğu biçimde, hiçbir şüpheye gerek kalmaksızın Taksim’de kutlanması gereken 1 Mayıs’ın sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesi için devletin tüm kurumlarının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istiyoruz.

Demokrasiyi, doğayı, parklarımızı, mahallelerimizi, meydanlarımızı, suyu, toprağı, bedenlerimizi, eğitim ve sağlık hakkımızı savunarak, emek sömürüsüne, güvencesizliğe, taşeronlaştırmaya, işsizliğe, şiddete ve baskılara karşı; umudu, dayanışmayı, özgürlüğü ve eşitliği büyütmek için,

1 Mayıs’ta, Yine 1 Mayıs Alanı’nda; Taksim’deyiz.

TAKSIM DAYANIŞMASI

 

 

 

Umudun çocuğu Berkin’imizi yitireli tam 1 yıl oldu!

Basına ve Kamuoyuna Duyuru:

Umudun çocuğu Berkin’imizi yitireli tam 1 yıl oldu!

Nefes aldığı her bir anı, umut diye alnımıza yazdığımız; umudun çocuğu Berkin Elvan’ı tam 1 yıl önce Ali İsmail Korkmazların, Uğur Kaymazların, Medeni Yıldırımların yanına uğurladık. Halbuki, bize umut olabilmek için tam 269 gün direnmişti Berkin!

O direndikçe, biz adalet için haykırdık. O direndikçe, biz hesap sorduk. 15 Haziran’da çocukluğundan acımasızca vurulan, 14 yaşındaki Berkin’imizin körpecik bedeni 269 gün sonra yenik düştü.

11 Mart 2014 tarihinde kaybettik Berkin’imizi!

“Çocuklar uyurken susulur, öldürülürken değil” diyerek yüz binler olarak sokaklara aktık o gün, tam 1 yıl oldu!

Tam 1 yıldır sorumlular yargı önüne çıkartılmış değil! Tıpkı, Medeni Yıldırım’ın Ahmet Atakan’ın failleri, katilleri gibi…  Hala yaramız kanıyor; hala adalet bekliyoruz.

Berkin Elvan’ın Ailesi ve Taksim Dayanışması olarak,  hala yerine getirilmeyen adalet talebimizi haykırmak ve Berkin’imizi anmak için herkesi 7 Mart 2015 Cumartesi günü yapacağımız yemek, yürüyüş ve anmaya bekliyoruz!

Berkin’imizi kaybettiğimiz gün olan 11 Mart’ta, yas günümüzde, ülkenin, hatta dünyanın dört bir yanında Berkin için yapılacak anma etkinliklerini Berkin Elvan’ın Ailesi ve Taksim Dayanışması olarak selamlıyor, herkesi adalet haykırışını yükseltmeye çağırıyoruz!

Berkin Elvan’ın Ailesi ve Taksim Dayanışması

Berkin Elvan 1.Yıl Anma Programı:

7 Mart 2015 Cumartesi

12:00 – Yemek Dağıtımı, Okmeydanı Cemevi Önü

14:00 – Feriköy Mezarlığına Yürüyüş, Okmeydanı (Berkin’in vurulduğu yer)

Berkin_Elvan_Yazılı

Taksim 1 Mayıs Alanıdır! Yargılanamaz!

Toplumumuzun en temel demokratik ve insan hakkı taleplerini ifade etme hak ve iradesine karşı iktidar, şiddet, baskı ve korkutma politikalarına inatla devam etmektedir.

Hatırlarsak, Tüm dünyada Emeğin ve Dayanışmanın günü olan 1 Mayıs 2014’te halkın ve emekçilerin evrensel- anayasal haklarını yok sayarak Taksim Meydanı ve İstanbul 39 bin polis ve 50 Toma ile abluka altına alınmıştı. İnsanların toplanma özgürlüğü, ifade özgürlüğü, ulaşım hakkı ve hatta yaşam hakkını ortadan kaldırılmış, tam 274 kişi hukuksuzca günlerce gözaltında kalmış ve yüzlerce arkadaşımız yaralanmıştı.

İktidarın gerçekleştirdiği bütün bu hak ihlalleri ve şiddetin hesabını vermemesi bir yana, 1 Mayıs’ı 2014 ile ilgili DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve dönemin TTB Merkez Konseyi Başkanı Ahmet Özdemir Aktan hakkında İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.  Emek ve meslek örgütlerinin yöneticileri, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ederek “Halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma” ile suçlanıyor.

İşlenen suçlardan bahsedeceksek,  İşçileri, emekçileri 1 Mayıs’ta Taksim’e çağırmak değil, bir meydanı keyfince kapamak, tüm ulaşım olanaklarını kamunun elinden almak, polis şiddetiyle kendi halkına karşının bir meydana engellemesini çalışmak suçtur. Tekrarlıyoruz, meydanlar, sokaklar, kamusal alanlar hepimizin ortak değeri ve ortak yaşam alanıdır. Kültürümüz, tarihimiz, bir arada yaşayabilme umudumuzdur. Birkaç kişinin kafasındaki “tertip ve düzen”e göre şekillendirilemez.

Her türlü baskı ve şiddete karşı, mücadele ve alın teri ile kazandığımız,  2010, 2011, 2012 yıllarındaki gibi bayramımızı yüzbinlerle coşkulu ve barışçıl bir şekilde kutlamak istediğimiz 1 Mayıs meydanımız için;

Demokratik haklarını kullananlara karşı şiddet uygulayanlar, bu emri verenler, nefret söylemi yayanlar yargılanmaz iken 1 Mayıs 2014 için omuz omuza beraber olduğumuz emek ve meslek örgütü yöneticilerinin yargılanacağı iddianameyi asla kabul etmiyor ve “1 Mayıs Yargılanamaz!” demek için,

Hukuku işlevsiz hale getirerek, keyfi cezalandırma ve sindirme mekanizması haline getirmeye çalışanlara karşı, insanlıktan, adaletten ve vicdandan yana olan herkesle 6 Şubat 2014 saat 12:30’da Çağlayan Adliyesi’nde buluşuyoruz!

Taksim 1 Mayıs Alanıdır! Yargılanamaz!

Taksim Dayanışması

1 MAYIS td

ALİ İSMAİL KORKMAZ, ADALET, ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ TALEBİ BU TOPRAKLARDA YOK OLMAZ!

ÖLENLERİN “SUÇLU” KATİLLERİN “MEŞRU” GÖRÜLDÜĞÜ BİR ÜLKEDE YAŞAMAK İSTEMİYORUZ

Eskişehir’de sopalarla, Ankara’da, Gülsuyu’nda, Lice’de kurşunlarla, Antakya’da, Okmeydanı’nda, Cizre’de ölümcül fişeklerle vurulan biziz, bizim canlarımız bizim çocuklarımız…

Ali İsmail’in katilleri aslında hepimizin katilleri, azmettiricileri, savunanları, bu ülkenin katilleridir. Kayseri’de Ali İsmail’in katillerinin ve azmettiricilerinin peşine düştüğümüz bugün, hepimiz ALİ İSMAİL’iz!

Ölenlerin “suçlu” katillerin “meşru” görüldüğü bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Bu nedenle Taksim’den Antakya’ya, Eskişehir’den Ankara’ya, Lice’den Cizre’ye yitirilen tüm canların takipçisiyiz. Gezi’deki canların Cizre’deki çocukların ölümüne neden olanlar yargılanıncaya kadar buradayız.

Gezi’de ben de vardım diyenler, bu ülkenin parklarının, meydanlarının sahipsiz olmadığını haykıranlar, yaşamına karışılmasına sessiz kalmayanlar, gençler, kadınlar, LGBTİ bireyler, sendikalar, meslek odaları, demokratik kitle örgütleri, mahalle dernekleri, forumlar, taraftar grupları, dayanışmalar, inisiyatifler, partililer, partisizler;

Gezi’de yitirdiğimiz canların katillerinin ve azmettiricilerinin yargılanması için, vicdanımızı, yüreğimizi alıp yola çıkıyoruz!

Bu çocuklar bizim, bu ülke bizim diye haykırmak, gençleri öldüren anlayışına, çocuk katline cevaz veren gidişata, bu cinayetleri daha da arttıracak İç Güvenlik Reformu denen yargısız infaz yasasına geçit vermemek, kararlı, direngen ve barışçıl tutumumuzla bir kez daha “Buradayız” diye seslenmek için;

20 Ocak Salı günü saat 19.00’da Galatasaray Meydanı’nda toplanıp cezasızlığa karşı Gezi’nin kararlılığıyla yitirilen tüm canların davalarına sahip çıktığımızı bir kez daha haykırıyor, Tepebaşı’ndan kalkacak otobüslerimizle Ali İsmail Korkmaz davası için yola çıkıyoruz!

TAKSİM DAYANIŞMASI

 

Basın Toplantısına Çağrı;

Gezi Direnişi sırasında yitirdiğimiz canlarımızın süregelen davaları ve Taksim Meydanı ve Gezi Parkı hakkındaki son gelişmeleri değerlendirmek üzere;

24 Kasım Pazartesi günü saat 11.00 de TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Karaköy Binasında gerçekleştireceğimiz basın toplantısına basınımızın değerli üyelerini ve tüm ilgilileri davet ediyoruz.

Saygılarımızla.
Taksim Dayanışması