Basına ve Kamuoyuna
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2015-2019 yılını kapsayan stratejik planında ve 2015 yılı bütçesinde “Taksim Meydanı Kentsel Tasarım ve Taksim Kışlası Restitüsyon Projesi”nin yer aldığını ve tekrar yapımının hedeflendiğini öğrenmiş bulunmaktayız.
Tüm dünya tarafından da bilindiği gibi ülkemiz tarihinde görülen en geniş katılımlı demokrasi, kent ve insan hakları mücadelesinin haklılığı yargı kararıyla ispatlanmış, Taksim Meydanı ve Gezi Parkının korunması yüksek yargı kararıyla da güvence altına alınmıştır.
Planı iptal edilmiş bir alanda hiçbir hukuki geçerliliği olmayan bir proje için bütçede yer ayırmak hukuka aykırı olduğu halde atılan bu adımın ne amaçlar barındırdığının farkındayız.
Konuyla ilgili olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 19.11.2014 tarihinde yaptığı açıklama gerçekleri yansıtmamaktadır. İstanbul 1.İdare Mahkemesi’nin 2012/778 E. 2013/1084 K. sayılı ve 06.06.2013 tarihli İptal kararı Danıştay tarafından onanmış olup kesinleşmiş bulunmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi karar düzeltme talebiyle Danıştay’a başvurmuştur ancak karar düzeltme kararı yasada net olarak açıklandığı üzere sınırlı sayıda istisnai durumlar için talep edilebilir. Taksim Gezisi’nin yapılaşmaya açılmasına ilişkin idari işlem İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, Danıştay tarafından onanmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 19.11.2014 tarihli açıklaması açıkça siyasi iktidarın yargıyı baskı ve kontrol altına alma girişimidir. Bu tür çabalara derhal son verilmelidir.
Defalarca ve defalarca söyledik. Yine tekrar ediyoruz. Taksim başta olmak üzere, tüm meydanlar, sokaklar, kamusal alanlar hepimizin ortak değeri ve ortak yaşam alanıdır. Kültürümüz, tarihimiz, bir arada yaşayabilme umudumuzdur. Birkaç kişinin kafasındaki “tertip ve düzen”e göre şekillendirilemez.
İBB tarafından yapılan bu hukuksuz ve yok hükmündeki hamlenin ve yargıyı etkilemeye yönelik açıklamanın yerel yönetim mekanizması içinde bir mesele olmaktan çok siyasi iktidar tarafından hazırlanan açık bir provokasyon girişimi olduğunun bilincindeyiz. Toplumu germe, gererek yönetme siyasetinin bir başka adımı olan bu hamle karşısında en başından beri olan sergilediğimiz tavrı ve haklı mücadelemizi sürdüreceğimizin bilinmesini isteriz.
Bizler Taksim Dayanışması olarak; 2012 Şubatında ilk toplantımızı yaptığımız andaki taleplerimizin de, Gezi parkındaki ağaçların kesildiği, çadırlarımızın yakıldığı günlerdeki tepkimizin de, gencecik çocuklarımıza kıyan polis şiddetinden hesap soran tutumumuzun da, parklarda, meydanlarda, sokaklarda özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam talep eden milyonların taleplerinin de kararlılıkla arkasındayız.
Bu nedenle ilgililere tekrar sesleniyoruz hukuksuz ve bilimdışı projelerinizi tekrar uygulamaya kalkmayı aklınızdan dahi geçirmeyin. Taksim Meydanı ve Gezi Parkı artık sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin hatta tüm dünyanın koruması altındadır.
Taksim Dayanışması