SÖYLEYECEK SÖZ BULAMIYORUZ, ÜLKEMİZİN BUNU HAK ETMEDİĞİNİ BİLİYORUZ!

Basın ve Kamuoyuna,

SÖYLEYECEK SÖZ BULAMIYORUZ, ÜLKEMİZİN BUNU HAK ETMEDİĞİNİ BİLİYORUZ!

Şu an sınavda olan öğrenci arkadaşlarımıza başarılar diler, babalar gününü kutlarız. Bu sınav süresince öğrenci arkadaşlarımızın karşı karşıya kaldıkları bütün problemlerin ve çocuklar, babalar hakkında duyulan tüm endişelerin sorumlusu ülkemizde kutuplaşmadan medet uman ülke yöneticileridir.

Hükümet, Gezi Parkı’nın yoğun olduğu meydanda hiçbir gösterinin olmadığı bir anda aynı zamanda diyalog sürecinin kurulduğu bir dönemde vahşi bir saldırı gerçekleştirmiştir. Parkı ve yaşamı savunduğumuzda bu bir bahanedir diyenler dün geceki tutumlarıyla gerçekten de AKP hükümeti için parkın bahane olduğunu göstermiş durumdadır. Parkı bahane ederek her durumda polis saldırısı gerçekleştirmek gerçek amacın halkı sindirmek hak talep edemez, ses çıkaramaz hale getirmek olduğunu herkese göstermişlerdir.Yapabildiğimiz tespitlere göre şu ana kadar hastanelere başvuran 150 civarında yaralı vardır, yüzlercesi hastanelere gidememiştir. İstanbul Valisinin inandırıcılığını yitirmiş tüm açıklamalarına rağmen ne yazık ki hayati tehlikesi olan yurttaşlarımız hastane yoğun bakımlarında yatmaktadır. Plastik mermi yaralanması söz konusudur. Seyyar revirler dağıtılmış, hastanelere su sıkılmış, yurttaşlarımızın kendilerini gazdan korumak için kullandıkları gaz maskelerine, ilaçlara el konulmuştur. Her zamankinden farklı olarak alerjik cilt reaksiyonuna neden olan tazyikli suyun içeriği yetkililer tarafından halen açıklanmamıştır.

Hükümet insanlık suçu işlemiştir.

Çok sayıda gözaltı gerçekleşmiştir. Gezi Parkı’nda insanların şahsi eşyalarına el konulmuştur. Basının izlemesine izin verilmeyerek, saldırının delilleri karartılmaya çalışılmaktadır. Polis kasklarındaki numaralar kapatılmıştır. Buradan da anlaşılıyor ki, başbakan diyalog esnasındaki saldırgan tutumunu bizzat bu ülkenin kolluk güçlerine suç işlettirerek devam ettirmekte ve diyalog yolunu tıkamaktadır. Gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır.

Gezi Parkı, Taksim meydanı ve bütün deliller kamuya açılmalıdır.

Dün akşam Gezi Parkı’na yapılan saldırı ve gece boyunca dayanışma içerisindeki halkımıza yapılan saldırı siyasi iktidarın ülkeyi yönetemediğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini halkını katletmek amacında olduğunu göstermiştir. Gece boyunca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından ulaşım araçlarının yasaklanması yapılan saldırının boyutlarını göstermektedir. Hükümetin halka karşı düşmanca bir tavır içine girdiği görülmektedir.

İnsani ve haklı taleplerimizden vazgeçmiyoruz. Gezi Parkının park olarak kalmasını, polis şiddeti ile can alanların görevden alınıp yargılanmasını, biber gazı, plastik mermi vb. kullanımının yasaklanmasını v e yurttaşların başta Taksim olmak üzere ülkemizin her yerinde şehrin alanlarında özgürlük taleplerini haykırması önündeki engellerin sonlandırılmasını istedik. Bu talepler ilk günden sonra Taksim Dayanışmasının talepleri olmaktan çıkıp Türkiye’nin, milyonların talepleri haine geldi. Bu taleplere yönelik adım atılmaması yurttaşlarımızdaki öfke duygusunu arttırdı. Öncelik halkın tepkisinin görülmesi, çağrısının duyulması, beklentilerinin karşılanmasıdır. Acilen halka uygulanan şiddetin derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Bugün saat 16.00’da hükümetin halka uyguladığı şiddet sonucu hayatını kaybeden yurttaşlarımız için Taksim Meydanında anma töreni düzenleyeceğiz. Bütün gösteri ve törenlerimiz barışçıl ve şiddet içermemektedir. Şiddet hükümetin emri ile halka saldırarak gerçekleştirilmiştir. Emniyet güçlerinin müdahale etmediği her ortam barışçıl ve kardeşçedir. Dolayısıyla dün geceki saldırı, akabinde, hakkını talep eden, ülkemizde ve İstanbul’da sokakta olan yüzbinlerce insanımıza uygulanan bu terör biran evvel durdurulmalıdır. Ankara’da polis kurşunu ile öldürülen Ethem Sarısülük’ün cenazesine saygı gösterilmelidir.

20 gündür yaşanan bu halk tepkisini ancak bu tepkiye yol açanların atacağı somut adımlar durdurabilir. Gezi parkında ağaçlardan başlayarak yurttaşların hayatına müdahaleye dönüşen bu saldırgan tutumdan geri dönüş yine Gezi Parkından başlayarak yurttaşların yaşamına müdahale edilemeyeceğine dair net tutumlarla hayata geçebilir. Halkımızı dünyanın bütün halklarını, bütün kurumlarını, halkımıza karşı uygulanan bu şiddetin durdurulması ve taleplerinin karşılanması için dayanışmaya çağırıyoruz.

TAKSİM DAYANIŞMASI